
Belediye Başkanlık seçimini kaybetmeyi içlerine sindiremediler.Tetikçiler hemen harekete geçti.Bir sürü iftira ve yalan iddialar ile diz çöktüreceklerini zannettiler.Seçimden iki ay sonra tetiğe bastılar;
İddiaları inceliyen Mülkiye Müfettişi,iddiaların savcılıkça incelenmesi gerektiğini bildirdi;
Savcı iki iddia da asılsız olduğu için takipsizlik kararı verdi.İddia sahipleri karara itiraz bile edemedi;
18.MART Törenleri yıllarca siyasetçilerin, ulusal duyguları kullanarak siyasi propoganda yaptıkları alan olarak kullanılmıştı. 75.Yıl törenleri de ANAP'ın propoganda yapmasımna yönelik hazırlıklarla başladı.Tören bu programa göre başladı;
İlk önce; Halk'ın bayramını kutladık;
Sonra tören alanına Sayın Özal geldi;
Konuşmamızı yapmak için kürsüye geldim;
Konuşmamızda kısaca şunları söyledik;
Konuşmaya çok kızdılar.Haddini bildirelim dediler...Yalana dayalı bir iddia ortaya atarak cezalandırmak istediler... ''AYAĞA KALKMAYARAK'' Cumhurbaşkanına hakaret etti saygı göstermedi,yalanına sarıldılar... Her zalim gibi mağduru oynamaya çalıştılar ....Ve görevden alarak, halkın iradesini çaldılar;
Siyaset,halk ve basın genel olarak soruna şöyle yaklaştı;
Avustralya'da Türkçe yayın yapan gazete olayı okurlarına duyurdu;
Türkiye'nin her yerinden binlerce yurttaş destek mesajları ile güç verdi... Bu büyük desteğe karşı; 10 000 kişiye teşekkür mesajı gönderdim;
Ayağa kalkmadı yalanının tutmuyacağını anlayan iktidar,yeni yalanlar, iftiralar atarak,yargıya baskı kurarak ve süre geçirerek göreve döndürmemek için çaba harcamaya başladı;
Bunlar yetmez,daha çok yalan gerekiyordu;
SHP Büyük tepki gösterdi...Genel Başkan Erdal İnönü'nün katılımı ile miting düzenlendi;
Yolun çok uzun olacağını biliyorduk...İdare Mahkemesinde göreve iade davamızı açtık;
Bursa 2.İdare Mahkemesi kendini yetkili olmadığına karar verdi....Açıkça görevden kaçtı...Zamanı uzatmaya çalışan iktidarın isteğini yerine getirdi...
Hukuksuzluk daima mizah konu olur...Örnekleri;
.18.Mart'ta ki iddialar ile ilgili Mülkiye Müfettişine savunmamı yaptım;
Düzmece bir bilirkişi raporu hazırlattılar;
WALL STREET JURNEL konuyu ele aldı;
CHP Genel Sekreteri Deniz Baykal gelişmeleri şöyle yorumladı;
Basın konuyu izlemeyi sürdürdü;
Yargılanacak mahkeme arıyoruz...İtiraz ediyoruz..Yargılama yapacak mahkeme bulamıyoruz.
Korku dağları sarmış...İşte karar;
Göreve devam, diz çökmek yok...Bana bu görevi halk verdi. Ancak halk, hak ve yargı alabilir, bir avuç demokrasi kırığı değil;
Büyük bir hevesle düğmeye bastılar;
Yandaş basın verilen görevi yapmanın mutluluğunu yaşadı;
İddialarla ilgili savcılığa ifade verdim;
Savcı İddianamesini hazırladı;
Yurdun dört bir tarafından,yüzlerce Avukat davalara katılması isteğini belirtti...Ben de bu yürekli hukukçulara vekaletimi verdim;
Av.ERHAN TEZ ÇANAKKALE BAROSU Av.HİLMİ BAYDAR ÇANAKKALE BAROSU
Av.RAFET ERDEM ÇANAKKALE BAROSU Av.MEHMET ÖNGEN ÇANAKKALE BAROSU
Av.ŞERAFETTİN GÖKALP BURSA BAROSU Av.HASAN İÇÖZ BURSA BAROSU
Av.CEYHAN MUMCU ANKARA BAROSU Av.TEZCAN ÇAKIR ANKARA BAROSU
Av.İSMET CANTÜRK ANKARA BAROSU Av.NAİL GÜRMAN ANKARA BAROSU
Av.LEVENT GÖÇ ANKARA BAROSU Av.ÖMER ÖZGÜN ANKARA BAROSU
Av.ZELİHA DOĞU GAZİANTEP BAROSU Av.MEHMET EKİCİ GAZİANTEP BAROSU
Av.NECATİ YAKIŞIRER KARS BAROSU Av.İLHAN BABÜR KARS BAROSU
Av.GÜNEY AKSAK KARS BAROSU Av.ABDURRAHMAN ALACA KARS BAROSU
Av.MUZAFFER SELÇUK KARS BAROSU Av.ŞEREF TERZİ MANİSA BAROSU
Av.HALUK ERTAŞ MERSİN BAROSU Av.SÜHA ÖZEN MERSİN BAROSU
Av.DURALİ GÖKÇE MERSİN BAROSU Av.ZİYA ŞAHİN MERSİN BAROSU
Av.AYŞE DOĞAN MERSİN BAROSU Av.MEHMET GÜLER MERSİN BAROSU
Av.CEMAL RAVANOĞLU MERSİN BAROSU Av.NECDET YILMAZ MERSİN BAROSU
Av.YALÇIN KULALI MERSİN BAROSU Av.AYDIN COŞKUNERLER MERSİN BAROSU
Av.H.NAİL TRAK MERSİN BAROSU Av.HASAN ERDEN MERSİN BAROSU
Av.CAHİT PEKER MERSİN BAROSU Av.H.LÜTFİ YAZGAN MERSİN BAROSU
Av.SEBAHATTİN OKUR MERSİN BAROSU Av.ERDEM TOPALOĞLU ORDU BAROSU
Av.ESİN F.KULAÇ İSTANBUL BAROSU Av.P.MİNE ABALI İSTANBUL BAROSU
Av.FETHİYE PEKŞEN İSTANBUL BAROSU Av.BEDİİ YARAYICI İSTANBUL BAROSU
Av.ULUTAN GÜN İSTANBUL BAROSU Av.ZERRİN SARI İSTANBUL BAROSU
Av.MURAT DEMİR İSTANBUL BAROSU Av.FAHRİ DOĞAN İSTANBUL BAROSU
Av.HÜDAYİ BERBER İSTANBUL BAROSU Av.OKTAY ÖNAL İSTANBUL BAROSU
Av.CEMAL YÜCEL İSTANBUL BAROSU Av.FATMA YÜCEL İSTANBUL BAROSU
Av.F.FERDA ÇETİN İSTANBUL BAROSU Av.KAMİL PAPİLA İSTANBUL BAROSU
ve mahkeme kararını verdi;
Gelişmeleri basın toplantısında değerlendirdim;
Sekiz saatte görevden alanlar,seksen gün sonra ancak fezleke düzenlediler;
İl İdare Kurulu Ceza Yargılamasının yolunu açabilmek için,kararını aldı;
İl İdare Kurulunun kararına Danıştay 2.Daire'de itiraz ettik;
SHP Fatih Örgütünün düzenlediği Panele katıldım;
Panel konuşmamdaki öneriler özellikle parti kamuoyunda ciddi bir tartışma yarattı;
Savcılık;gönderdiğim bayram tebriğinde kullandığım,18.Mart tören konuşması içeriğinin suç olup oluşturmadığı hakkında bilirkişi raporu istedi;
İktidarın değil,yargının görevlendirdiği yürekli bir akademisyen,Adem Sözüer yargıya raporunu verdi;
ve Savcı bu iddia ile ilgili de takipsizlik kararı verdi;
Bu karar kadar,İstanbul Hukuk Fakültesinin genç bir akademisyeni bilirkişi Adem Sözüer'in verdiği rapor çok önemliydi. Sorunun çözümlenmesinde bu gerçekçi raporun etkisi çok oldu;
Basında bu gelişme de yer aldı;
Sayın Özal'ın, bu gün hayatta olmayan avukatı aradı. Bu sorunun çok uzadığını, yargı kararı ile göreve iade edilebileceğimi, ama bunun çok uzayabileceğini, tahminen yerel seçimlere bir kaç ay varken bunun olabileceğini söyledi. Çözüm için önerileri vardı. Partimden istifa etmemi, Sayın Özal'ı Göcek'te ki evinde ziyaret etmemi, göreve döndükten bir süre sonra ANAP'a girmemi önerdi. Ayrıca Belediye'ye bazı yardımların olabileceğini ve önümüzdeki dönemde benim iktidar partisinde yükselmeme Sayın Özal'ın yardımcı olabileceğini belirtti.
Yapılan bu tekliften Sayın Özal'ın bilgisi olup olmadığını sordum.Bilgisi olmadığını,eğer kabul edersem konuyu Sayın Özal ile konuşabileceğini söyledi.Ben de,Sayın Özal'ı bir büyüğüm olarak ziyaret edebileceğimi, ama ziyaretimin basında yer alması durumunda yapılan bu teklifi açıklayacağımı,hiç bir şekilde SHP'den istifa edip ANAP'a giremeyeceğimi,ama göreve döndükten sonra Belediyeye bir mali destek olursa,bunu halka açıklayacağımı ve kendisine kamuoyu önünde teşekkür edebileceğimi belirttim. Avukat benim düşüncelerimin Sayın Özal'ın kabul edilmesinin mümkün olamayacağını belirtti.
Bu görüşmemi Genel Başkanımız Erdal İnönü'ye aktardım ve sorunun tıkandığını, bunu aşmanın bir yolununun benim Belediye Başkanlığından istifa ederek, seçime gitmemiz olduğunu belirttim. Böyle bir karar alınırsa benim adaylığımın hiç bir önemi olmadığını belirttim. Sayın İnönü; bu bilgilendirme için teşekkür etti.İstifa etmemin,siyaseten uygun olmayacağını,direnmem gerektiğini, özel bir sıkıntımın olup olmadığını,eğer varsa kendisinin özel olarak yardımcı olabileceğini belirtti... Böyle bir önderimin olmasından onur duydum....
Teslim alamadılar...O zaman;boyun eğdirmek için;yeni düzmece iddialara,iftiralara ihtiyaçları vardı...Onları uygulamaya koydular;
Aziz Nesin'in katıldığı toplantıda ''Güvenlik Güçlerini Protesto etme'' iddiası ile ilgili savunma yapmaya gerek bile duymadım.''Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa'' aykırı davranma suçlaması için savunmamı yaptım;
Çanakkale Asliye Ceza Mahkemesi 2911 sayılı yasaya aykırı davranma ile ilgili yargılamayı DGM'ye havale etti;
Hay allah gene olmadı...DGM'de takipsizlik kararı verdi;
Geldiğimiz noktayı basın toplantısında ele aldım;
Basın konuyu böyle ele aldı;
26.Mart.1990 tarihinde,yürütmenin durdurulması için Bursa 2.İdare Mahkemesine açtığımız dava için İçişleri Bakanlığı 6.5 ay sonra savunma göndererek,mahkemenin karar almasını geciktirdi.Mahkeme'de 7 ay sonra karar verdi.Tabiki karar olumsuzdu.Ancak,olumsuz karar vereceği bizce kesin olan Bursa Bölge İdare Mahkemesine ve sonrası Danıştaya başvuru yolumuz açıldı...Yolumuz uzun ama yılmak yok...
Ancak 6 gün sonra beklediğimiz hukuki karar Danıştay 2.Daireden geldi. İl İdare Kurulunun;18.Mart törenlerinde suç işlendiği gerekçesi ile aldığı yargılama kararını,suç olmadığı gerekçesi ile iptal etti;
Oysa ben umutsuz değildim...Sona yaklaştığıma inanıyor ve inatla mücadeleye devam ediyordum.Son engel olarak gördüğümüz Bölge İdare Mahkemesine itiraz ederek,olumsuz olması kesin olan hukuk dışı kararı kısa zamanda alıp,Danıştaya giderek kesin göreve iade kararını alacağımıza inanıyordum;
Beklenmeyen bir gelişme oldu Bursa Bölge idaresi bir hafta gibi kısa zamanda karar verdi...Tabi karar olumsuzdu...Ama Danıştayı'ın yolu açılmış oldu.
Sorun sıkça SHP'li milletvekilleri tarafından TBMM'ne taşınarak gündem oluşturuldu;
Demokrasi kırıkları gene sinirlenecekti...ama olsun...Yeni yıl tebriğimi Belediye Bakanı unvanını kullanarak,tebrik fonunda da 18.Mart konuşmamı yazarak gönderdim;
Bursa İdare Mahkemeleri bu davayı yük olarak gördüğü için hızla sırtından atmaya başladı. İyi de yaptı...Oyalamaktan vazgeçti.11 ay sonra göreve iade istemimizi red etti.Danıştay 8.Dairenin yolunu bir kez daha açtı.
Bursa 2.İdare Mahkemesinin Kararına,Danıştay 8.Dairede itiraz ettik;
Basın son gelişmelere şöyle yaklaştı;
Ümraniye Belediye Dergisindeki söyleşim;
Sosyal Demokrat Dergisende Söyleşi;
Danıştay 8.Dairesi Bursa 2.İdare Mahkemesinin kararını bozarak,görevden alınma kararını iptal etti;
Kararın tebliği de basında yer aldı;
Danıştay kararının uygulamasının gecikmesini Nevşehir Milletvekili Cemel Seymen TBMM gündemine taşıdı;
Belediye Başkan Vekili Turhan Akdeniz'e ve Belediye Meclis 1.Başkanı Rafet Erdem'e; Danıştay Kararı gereği İçişleri Bakanlığından göreve iade tebligatı gelmese de, yasal uygulamasının son günü olan 1.Temmuz'da göreve başlayacağımı bildirdim;Belediye Başkan Vekili onurlu bir davranışla,Valinin baskısına rağmen görevinden istifa etti;
Belediye Meclis 1.Başkanı Rafet Erdem,İçişleri Bakanlığına başvurarak göreve iade işleminin tebliğ edilmesini istedi;
Basın son gelişmeleri şu şekilde ele aldı;
İçişleri Bakanlığı göreve iade etti...etmek zorunda kaldı...;
Basın gelişmeleri ele aldı;
Görevden alınma uğraşımda binlerce insan sürekli aradı ve sesizce destek oldu....Bu yürekli insanlara bir mesaj göndererek teşekkür ettim;
19.02.1991 tarihinde Bursa 2.İdare Mahkemesi,göreve iade istemimizi red etmişti.Danıştay 8.Dairesi ders niteliğinde bir kararla mahkemenin kararını bozdu;
....ve Bursa 2. İdare Mahkemesi ; istemiye istemiye,bir yıl sonra Danıştay 8.Dairesinin kararına uymak zorunda kaldı;
...Sonra siyasi yaşamıma devam ettim.1994 yılında 2.kez Belediye Başkanı seçildim;
....1999 yılında üçüncü kez Belediye Başkanı seçildim..
...ve sonra 2002 yılına Çanakkale Milletvekili seçildim;
18.MART KONUŞMAMDA; HALKIN GÜCÜ, DÜN'de, BU GÜN'de, YARIN'da, HALKINA RAĞMEN KARAR VERMEYE ÇALIŞAN İŞBİRLİKÇİLERE -DEMOKRASİ KIRIKLARINA- EN BÜYÜK DARBEYİ VURUR DEMİŞTİM.... VE ÖYLE DE OLDU..